Bizi takip edin!

SAĞLIK

Çocuklarda yalan konuşma alışkanlığına dikkat

Özel Kastamonu İsfendiyar Anadolu Hastanesi Psikolog Mert Dravor, çocukların yalan konuşma alışkanlıklarında ebeveynlerinde hatalarının olabileceğini belirterek, bu yüzden mutlaka önleminin alınması gerektiğini kaydetti.

Kastamonu / Sağlık - 19.11.2018

Özel Kastamonu İsfendiyar Anadolu Hastanesi Psikolog Mert Dravor, “Çocuklarda yalan söyleme alışkanlığının nedeni temelde aynı gerekçelere dayanıyor gibi görünse dahi genelde pek çok farklılıklar göstermektedir. Toplumda çocukların yalan söyleme alışkanlığının altında yatan inanış çocuğun dikkat çekme çabası, cezadan kaçınması, bazı menfaatler elde etmesi, ilgi görmek istemesi, çocuğa zor gelen bazı sorumluluklarından kurtulmak istemesi gibi algılanabilir ancak çocukların yalan söylemesinin her yaşta farklı bir anlamı vardır” dedi.

Yalan söyleme davranışı ile hayal gücüne dayalı abartılı ifadelerin birbirine karıştırılmaması gerektiğini belirten Dravor, “3-5 yaş aralığındaki çocukların hayal güçlerinin geliştiği ve keşfetme alışkanlığını kazandıkları yaş aralığıdır. Bu yaş aralığındaki çocukların söylediği yalanların hiçbir karşılığı olmadığı gibi hiçbir anlamı da yoktur. 3-5 yaş aralığındaki çocuklar gerçek ile hayal arasındaki farkı anlamlandıramadığından dolayı masum ‘’ uydurmalara ‘’ başvurabilir. Ailelerin, çocuğun ilk 5 yılına kadar yalan söylemesi konusunda endişe etmelerine gerek yoktur. Aileler bu dönemde çocuğun hayallerini “yalan” olarak adlandırmaktan kaçınılmalıdır. Çocuklarda gerçeklik duygusunun kazanılması zaman aldığı ve anlatılan bazı olayların biraz abartılı ve zengin hayal gücüne bağlı gelişen gerçek hikayeler olmadığı unutulmamalıdır. Örneğin dev gibi bir kedi gördüğünü, sindi bebeği ile konuştuğunu söylemesi, sütü kardeşinin döktüğünü söyleyebilir. Çocuklar psikolojik ihtiyaçları nedeniyle gerçek dışı fikir, bilgi, söz ya da hayallere sığınabilir ve bu hayalleri gerçek gibi kabul edebilir” diye konuştu.

İhtiyacı yönelik yalanların 5 yaşından sonra çocuklarda en sık görülen yalan türünün olduğuna dikkat çeken Dravor, “İhtiyaca yönelik yalanlar 5 yaş sonrası çocuklarda görülen en sık yalanların başında gelmektedir. 5 yaş sonrası çocuklarda yalan davranışı aldatıcı olmak için değil ilgi görmek için ortaya çıkabilir ve çocuklar ihtiyaçlarının giderilmesi için sık sık duygu sömürüsü yapmayı tercih edebilirler. Duygu sömürüsü de bir tür yalan ile bağdaştırılır. Örneğin, ilgi bekleyen çocuğun “karnım ağrıyor ” demesi gayet normaldir çünkü karnı ağrıyan çocuk kendisine olan ilginin hat safhaya çıktığını deneyimlemiştir” şeklinde konuştu.

İkinci en sık görülen yalan türünün ise örnek alınan yalanlar olduğunu ifade eden Dravor, “Çocuğunuzun oyuncak istemesi durumunda “paramız yok ” gerekçesiyle geçiştirip biraz sonra alışveriş merkezine kendi özel ihtiyacınız için kıyafet, ayakkabı alma davranışını gösteriyorsanız çocuğunuz da kendi öncelikleri için yalan söylemenin normal olduğunu düşünmeye başlar. Bu gibi durumlarda ebeveynler, çocukları değil; kendilerini sorgulamalıdır. Unutmayın çocukların akıl almaktan çok etraflarında iyi bir rol modele ihtiyaçları vardır” ifadelerini kullandı.

Alışkanlık ürünü yalanların çocuk yalanını aşmış ve masumluğunu kaybettiğini söyleyen Dravor, şöyle konuştu: “Alışkanlık ürünü yalanlar gerçek ile hayal ayrımını yapabilecek olgunluğa gelindiği halde halen devam eden yalan türüdür. Bu tür yalanlar, çocuk yalanını aşmış ve masumluğunu kaybetmiştir. Buna rağmen suçlayıcı veya aşağılayıcı söylemler gerektiren bir durum değildir. Kişinin bu yalanlara neden ihtiyaç duyduğunu analiz etmek gerekir. Bu tür yalanlara başvuran kişilerde genellikle kişilik bozukluğu bulguları vardır. Bu durumlarda bir psikolog tarafından destek alınması şiddetle önerilmektedir”

Yalan söyleyen çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunan Dravor, şunları kaydetti: “Yalan söyleyen çocuk muhakkak gelişim sürecinde bir takım olumsuzluklarla karşılaşmış demektir. Anne ve babaların tehditkâr olmamaları, ne söylediğinden çok nasıl söylediğine dikkat etmeleri, çocuklarına karşı ilgili olmaları, çocuğunun öz güvenini arttırmasına yönelik bir takım beceri kazanmalarına yardımcı ve güven hissini elden bırakmamaları çocuklarda görülen yalan davranışında azalmalara yardımcı olabilir. Çocuklarda görülen yalan davranışının bir başka nedeninin ebeveynlerin hatalarından kaynaklanabileceğini unutmayarak, şikayetlerin kontrol edilemeyeceği durumlarda mutlaka bir uzmandan destek almayı ihmal etmeyin”

Yorumlar

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

 

 

Facebook Yorumları

SAĞLIK

Koronavirüs Türkiye tablosunda son 24 saat

Sağlık Bakanlığı corona virüsü (koronavirüs) için son gelişmeleri ve Türkiye Günlük Korona Tablosu’nu açıkladı. Türkiye’de son 24 saatte 354 bin 3 Kovid-19 testi yapıldı, 18 bin 100 kişinin testi pozitif çıktı, 167 kişi yaşamını yitirdi. Herkesin aşıyla kendini korumaya almasını isteyen Bakan Koca, “2020 Mart’ına bir anlığına geri dönelim. Aşı olmayanlar ve aşılarını eksik bırakanlar açısından bugünle 21 ay öncesi arasında büyük farklar yok: Eğer hastalığa yakalanırlarsa sonuçta aynı virüsle mücadele edecekler.” paylaşımında bulundu.

Okumaya Devam Edin

SAĞLIK

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü: Uzun süre evde kalmaya hazır olun

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Bu süreç ne kadar devam edecek?” sorusuna, “Uzun süre evde kalmaya hazır olun. Bu süreç biraz uzayabilir. Evde mutlu olmaya çalışın” yanıtını verdi.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, kendine ait Youtube kanalında salgına yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Özlü, salgının Türkiye’de yükselme döneminde olduğunu belirterek, “Uzun süre evde kalmaya hazır olun” dedi.

“BU SÜREÇ NE KADAR DEVAM EDECEK?”

Özlü, “Bu süreç ne kadar devam edecek?” şeklindeki soruya, “Zaman vermek hoş olmuyor. İki üç haftalık süreç çok önemli. Evden çıkmayalım. Çin’de 2 ayda düşüş gözlendi. Türkiye o aşamaya gelmedi, yükselme dönemindeyiz. Bizde hızlı bir artış olduğu görülüyor. Alınan yeni önlemler faydalı olabilir. Uzun süre evde kalmaya hazır olun. Bu süreç biraz uzayabilir. Evde mutlu olmaya çalışın” şeklinde cevap verdi.

TÜRKİYE’DEKİ SON DURUM

Türkiye’de yeni tip koronavirüs salgınında toplam vaka sayısı 42 bin 282’ye ulaşırken, hayatını kaybedenlerin sayısı da 908’e yükseldi. Toplamda 276 bin 338 test yapıldı. Toplam yoğun bakımdaki hasta sayısı bin 552 olarak kaydedilirken toplam entübe hasta sayısı da bin 17 olarak dikkat çekti. Öte yandan bugüne kadar toplamda 2 bin 142 vaka iyileşerek sağlığına kavuştu.

Okumaya Devam Edin

GÜNCEL

Son Dakika: Sağlık Bakanı Koca’dan milletvekillerine çağrı: Sağlıkta şiddet yasası oy birliği ile kabul edilsin

Son dakika: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlıkta şiddet yasası ile ilgili milletvekillerine çağrı yaptı. Koca, “Sağlıkta şiddet yasası oy birliği ile kabul edilsin” dedi.

Koronavirüs Bilim Kurulu, Kovid-19 pandemisine ilişkin son gelişmeleri değerlendirmek adına bugün saat 16.00’da video konferans yöntemiyle toplandı. Toplantının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıklamalarda bulundu. Sağlıkta şiddet yasası ile ilgili milletvekillerine çağrı yapan Bakan Koca, “Sağlıkta şiddet yasası oy birliği ile kabul edilsin” dedi.

Bakan Koca’nın konuşmasından öne çıkanlar:

2 BİN 423 HASTAMIZ İYİLEŞTİ

Türkiye salgınla mücadele en baştan beri kafa karışıklığı yaşamamıştır. Türkiye’de virüsün duyurulduğu andan itibaren gerekli önlemleri almıştır. Özellikle sağlık çalışanlarımız bu süreçte fedakarlıklar göstererek çalışıyor. Bu sayede şu ana kadar 2 bin 423 hastamız iyileşti.

HAREKETLİ GÜNLERE ARA VERELİM

Virüse karşı bir şey olmaz düşüncesi yanlıştır. Toplum içinde tanısı konmamış hasta olabileceğini düşünmeliyiz. Kimse “O temizlik konusunda hassastır. Ona bulaşmaz” demeyin. Siz dahil herkese virüs bulaşabilir. Bizim yapabileceğimiz en önemli şeylerden birisi tedbir almak. Virüsle mücadeleyi hafife alırsak bunu kontrol altına almamız zaman alır. Hareketli günlere ara verelim.

Tedbirleri uygularsak hastalığın başkalarına bulaşmasına engel olacağız. Bu sözler sadece bizim değil, sahada görev veren sağlık personelimizin de sözleri ve talepleridir.

Artık Nisan ayındayız ve havalar ısınıyor. Güneşin sokakların çekiciliğine biraz daha direnmek zorundayız. Lu ana kadar ki kazanımı kaybetmeyelim.

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK YENİ BİR ŞİDDET KABUL EDİLEMEZ

Vekillerimize sesleniyorum. Hekimlerimizin ve personelimizin uğradığı şiddet pek çok kez haber konusu oldu. Bu suçlar ancak caydırıcı cezalarla önlenebilir. Sağlık çalışanlarımızın önemli bir kısmının salgınla mücadele ettiği şu zorlu günlerde yeni bir şiddet olayı kabul edilemez. Toplum vicdanında bağışlanamaz. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete ilişkin yasa tasarısı bizim için çok önemlidir.

Değerli Meclis üyelerimiz, sizden istirhamımız, bu tasarıya herkesin evet oyu vermesidir. Sağlıkta şiddet yasası oy birliği ile kabul edilsin. Böyle bir durumda, sağlık tüm çalışanları sizleri yürekten alkışlayacağız.

Okumaya Devam Edin

Öne Çıkanlar